Paragrafta Düşünceyi Geliştirme Yolları Konu Anlatımı

Ana Başlıklar;
Paragrafta Düşünceyi Geliştirme Yolları Konu Anlatımı
Bir metinde, üslubu belirleyen özelliklerden biri, anlatım teknikleridir. Anlatım teknikleri çoğu zaman tek başına kullanılmaz. Bir anlatım tekniği, parçada düşünceyi geliştirmeye yarayan çeşitli yöntemlerle iç içe girer.
Örneğin bir parça açıklayıcı anlatım tekniği ile yazılmış olabilir ama yazar bu parça içinde bir tanıma, bir alıntı söze, çeşitli örneklere yer verebilir. Bunların her biri düşünceyi geliştirme yoludur. Düşünceyi geliştirme yollarından en sık kullanılanlar şunlardır:
Tanımlama
Bir kavramın ya da varlığın ne olduğunu bildiren cümlelerdir. “Bu nedir?” sorusunun cevabı olan cümlelerdir.
Örnek
İnsanlar arasında anlaşmayı sağlayan bir araçtır dil. Dil olmadan insanların birbirleriyle iletişim kurması çok zordur. Dil; sözcüklerden, söz gruplarından oluşan canlı bir varlıktır. Sözcükler, dilin anlamlı en küçük parçasıdır. Bu yüzden dilden söz edebilmemiz için sözcüğün olması şarttır. Sözcükler yaşadıkça ve yeni sözcükler türetildikçe dil, bu canlılığını korur.Bu parçada dilin ne olduğu anlatılmaya çalışılmış, tanımlaması yapılmıştır.
Karşılaştırma
Aralarında benzerlikler veya farklılıklar bulunan iki şeyin karşılaştırılmasıdır. Genellikle “oysa, ise, daha, en” gibi ifadelere yer verilir.
Örnek
Edebiyat tarihçisi, bir eserin değerini saptarken belgelere dayanarak onun halk arasında yüzyıllarca nasıl tutunduğunu, nedenleri ve sonuçlarıyla anlamaya çalışır. Oysa eleştirmen, doğrudan doğruya kendisinin o eserden aldığı duygulanma payını, kişisel beğeni ve kanısını eleştiriye katmadan, elinden geldiğince nesnel bir biçimde düşünmek zorundadır.Bu parçada edebiyat tarihçisi ile eleştirmenin bir esere yaklaşımları karşılaştırma yoluyla ortaya konmuştur.
Edebiyatla, sanatla uğraşmak yarına inanmak demektir. Hiçbir şair, hiçbir öykücü bugün için yazmaz. Ölümsüzlüğe özenmek, geleceğe kalmaktır onların işi. Eleştirmen ise böyle bir düş kuramaz; o bilir kendisinin geçici olduğunu. Başkalarının eserlerini tanıtıp sevdirecek yahut değersizliğini gösterip yıkacak, inandığı doğruları yaydıktan sonra kendisi de unutulup gidecek.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Betimleme
B) Karşılaştırma
C) Öyküleme
D) Tanımlama
E) Örneklendirme
Çözüm: Parçanın anlatım tarzı incelendiğinde; şair, öykücü ve eleştirmenin arasında karşılaştırma yapıldığı görünmektedir. Dolayısıyla doğru cevap B seçeneği olmalıdır.
Örneklendirme
Bir düşünceyi inandırıcı kılmak için örneklere başvurmaktır. Soyut haldeki düşüncenin somut hale geti- rilmesidir. Anlatımı görünür ve anlaşılır kılmak için bu yola başvurulur.
Örnek
Dilbilimcileri, çeşitli diller arasındaki benzerlikler üzerinde durarak kimi sözcüklerin aynı dilden geldiklerini ortaya atmışlardır. Bazı diller arasındaki benzerlikler gerçekten şaşırtıcıdır. Düşünün İran nerede, İngiltere nerede! Ama Farsça ile İngilizcenin benzerliği göze batacak gibidir: Farsçadaki “peder” İngilizce “father” olmuş, “birader” ise “brother”… Aransa belki daha çok sözcük bulunabilir böyle.Bu parçada paragrafın ilk cümlesinde dilbilimcilerinin ortaya attığı “kimi sözcüklerin aynı dilden geldikleri” düşüncesi bazı dillerdeki benzer sözcükler örnek gösterilerek açıklanmıştır. Verilen örneklerle düşünce daha anlaşılır ve inandırıcı bir duruma getirilmiştir.
Tanık Gösterme
Bir düşünceyi inandırıcı kılmak ve kanıtlamak için, o düşünce alanında yetkin kişilerin görüşlerine yer vermektir. Kişilerin görüşleri doğrudan veya dolaylı bir anlatımla paragrafta bulunur.
Örnek
Dünya edebiyatı en ölümsüz eserlerini genellikle, klasik şekiller ve kurallar içinde yaratmıştır. Bu konuda Voltaire de: “Klasik eserler, anlatımda da klasiklik yakalandığı zaman meydana gelir.” diyor. Unutmayınız ki insanlığın hafızasında yer eden ve belki bir gün sizi de ölümsüzleştirecek olan sözler, sanatın yıllar, hatta asırlar boyunca işleyerek ortaya koyduğu klasik ve estetik kurallara uygun sözlerdir.Bu parçada paragrafın ilk cümlesinde ortaya konan “Dünya edebiyatı en ölümsüz eserlerini genellikle, klasik şekiller ve kurallar içinde yaratmıştır.” düşüncesi, dünyaca tanınmış ve klasik eserler ortaya koymuş Voltaire tanık gösterilerek, inandırıcı ve anlaşılır kılınmaya çalışılmıştır.
Benzetme
Kavram, varlık, olay veya durumların herhangi bir ilgiden dolayı birbirlerine benzetilerek anlatılmasıdır. Genellikle “gibi, sanki, andırıyor, tıpkı” gibi ifadelere yer verilir.
Örnek
Ülkemizin her köşesi cennet gibidir.Bu cümlede, “cennet gibi” sözüyle ülkemizin her köşesi cennete benzetilmiştir.
Türküler de kilimler gibi eskidikçe değer kazanır.
Anılar, eski bir sandık odasındaki gaz lambası gibidir.
Kişiselleştirme
İnsan dışı varlıklara insana özgü niteliklerin yüklenmesidir.
Örnek
Baharda balkonuma iki sevimli kumru konuk oldu. Sardunya saksısının kenarına yaptıkları yuvada iki yavru büyüttüler. O süreçte aramızda güzel bir dostluk otıştu. Soframızı onlarla paylaştık. Aynlma vakti geldiğinde üzülerek veda edip gittiler.Bu parçada kumruların konuk olmasından, dostluklarndan ve üzülerek vedalaşmalarından bahsedmyor. Bu ifadelerle kumrular kişiselleştirilmiştir.
Sayısal Verilerden Yararlanma
Düşünceyi inandırıcı kılmanın yollarından biri de sayısal verilerden yararlanmadır. Okurlar, bir yazıda anlatılanların sayılarla desteklendiğini görürlerse yazıyı daha inandıncı bulurlar. Bunun sebebi, sayılara dayalı verilerin nesnel, bilimsel olmasıdır.
Örnek
Dünyada da ülkemizde de ne yazık ki ormanlar hızla yok ediliyor. Dünya betonlaştıkça küresel ısınmanın etkileri daha da hızla artıyor. Tüm dünyada her yıl 13 milyon hektarlık alan, orman vasfını yitiriyor. Bu rakam, İç Anadolu’nun yüz ölçümüne eş değer bir alanı ifade ediyor. Öyle ki geçtiğimiz 10 yılda kaybedilen ormanların geri kazanılabilmesi için 130 milyon hektarlık alana, 10 sene boyunca aralıksız olarak yaklaşık 14 milyar ağaç dikilmesi gerekiyor. Bir başka değişle dünyadaki tüm insanlar, 10 yıl boyunca senede 2 ağaç dikmelidir ki bu kayıp telafi edilsin.Bu parçanın yazan, orman kayıplarını somutlaştırmak adına sayılardan yararlanmıştır. Kaybedilen “10 milyon” hektarlık orman sayısal bir veridir. Devamındaki “130 milyon hektarlık, 14 milyar ağaç, 2 ağaç” ifadeleri de sayısal veridir.
Arkadaşlar bunu çok beğendim umarım sizde beğenirsiniz : ksjsksjsjsjshhd
Welleh bir ğêşi mi famkir ornekaji didin ya seba weya : kürtseniz anlarsınız dediğimi : here dewamkee filiz ksjsksajjsjsjsjsjsj