Okkanın Altına Gitmek Deyiminin Anlamı ve Hikayesi

Ana Başlıklar;
Okkanın Altına Gitmek Deyiminin Anlamı
Bu yazımızda Okkanın Altına Gitmek Deyiminin Hikayesini ve nerede kullanıldığını sizlerle paylaşacağız.
Okkanın Altına Gitmek Deyiminin Hikayesi
Okkanın Altına Gitmek; Haksızlığa ve iftiraya uğramak, yok yere suçlanıp ceza görmek anlamlarına gelmektedir.
Okkanın Altına Gitmek Deyiminin Hikayesi
Okka, eskiden kullanılan 1238 gram ağırlığında bir ağırlık ölçüsü birimi. Eskiden 400 dirhem, bir okka gelirdi. Dirhem de okkanın dört yüzde birine eşit olan, 3,148 gramlık bir ağırlık ölçüsüdür.
Eskiden çarşı esnafını kontrol eden, gerekirse cezalandıran iktisap ağalarından birine, “Falanca bakkalın dirhemleri noksandır:’ diye şikayet etmişler.
Ağa, şikayet edilen dükkana baskın yapmış, okka ve dirhemlerle teraziyi alıp doğru kadıya götürmüş. Dükkan sahibi de tutuklanmış. Kadı efendi, dükkan sahibine bir diyeceği olup olmadığını sormuş. Adam da “Kadı efendi hazretleri, eşim hamile idi, doğum sancıları vardı. Dükkanı bırakıp eve gidecektim ki beni yakalayıp huzurunuza getirdiler. Bana bir saat izin verin, ebe bulup eve götüreyim, tekrar gelirim:’ demiş. Kadı efendi, adamın kendisine rüşvet vermek için para almaya gideceğini anlamış ve adanıın eve gitmesine izin vermiş. Bakkal derhal eve koşmuş, karısının altınlarını almış ve yoldan biraz zift alarak her altının üstüne zift yapıştırmış. Kadı, huzurunda şikayetçileri dinlemiş, sonunda dükkan sahibine sözü vermiş. Adam, “Kadı efendi, ben kırk yıllık esnafım. Kullandığun okka ve dirhemler demir ve bakır karışımı olup tunçtan yapılmıştır. Belki kullanıla kullanıla aşınmış olabilir, şu okkalara bir bakayım.” demiş.
Kadı efendinin önündeki terazinin bir kefesinde bir okka, ötekinde de adamın eksik okkası duruyormuş. Kontrol etmek için aldığı okkaların altına ziftli altınları yapıştuıp koyan bakkal, okkaların eksik olmadığını söylemiş. Herkes, biraz önce kefeleri aynı hizada olmayan terazinin nasıl olup da düzeldiğini bir türlü anlayamamış. Kadı efendi ise işin iç yüzünü anlayarak, bakkalın lehine karar vermiş. Sevinip, evine koşarak giden bakkal, altınlarını soran karısına durumu anlatınca, karısı, “Desene, benim altınlar ok.kanın altına gitti.” demiş.
Diğer deyimler ve anlamları hakkında bilgi almak için Deyimler Sözlüğü sayfamızı inceleyebilirsiniz.