Bu yazımızda Tadını Kaçırmak Deyiminin Hikayesini ve nerede kullanıldığını sizlerle paylaşacağız.
Tadını Kaçırmak Deyiminin Hikayesi
Bir şeyin ölçüsünü kaçırıp zevkini bozmak.
Şehre gelen saf bir köylü, çarşı pazar dolaşırken manav dükkanında taze incirler görmüş ve onlardan bir kilo almış, mendiline doldurarak Köyünün yolunu tutmuş. Yolda giderken incirlerin tadına bakmış, yedikçe yiyeceği gelmiş. İncirin tadı damağında kalmış.
Aylar sonra tekrar şehre inmiş. Daha önce incir aldığı manavı arayıp bulmuş. Mevsimi olmadığından manavda incir yokmuş. İncirin de adını bilmediğinden, manava, «incir var mı?” diye soramamış. İnciri tarif ederek manava anlatmaya çalışmış. Manav, “Olsa olsa bunun anlatmak istediği patlıcandır.” diyerek, köylüye bir okka patlıcan vermiş.
Patlıcanları incire benzetemeyen köylü, o zamandan bu zamana kadar, meyvenin boyu büyümüştür, rengi değişmiştir, diyerek patlıcanlardan birinin tadına bakmış. Çiğnedikçe tatsız, tuzsuz bir şey olduğunu anlamış. Suratını ekşiterek manava, “Bak hemşehrim, gücenme dediğime, sen bunların boylarını fazla uzatıp bu sefer tadını kaçırmışsın.” demiş.
Yorum Yap
Yorumlar 0