YKS 2024'e Evden Hazırlanın! 7/24 Online Eğitim

Hemen İncele
Deyimler

Ayıkla Pirincin Taşını Deyiminin Anlamı ve Hikayesi

Ayıkla Pirincin Taşını Deyiminin Hikayesi

Bu yazımızda Ayıkla Pirincin Taşını Deyiminin Hikayesi, Anlamı ve nerede kullanıldığı yer almaktadır.

Bir zorluğu çözümlerken, bir engeli ortadan kaldırmaya çalışırken bazen hiç beklenmedik bir sürpriz olaylar çıkar ve daha büyük engeller karşımıza dikilir. Böyle durumlarda kullanılan bir deyimdir.
 

Ayıkla Pirincin Taşını Deyiminin Hikayesi

Deyimin öyküsü, Osmanlı tarihine dayanır. Yavuz Sultan Selim’in, Yemen’i Osmanlı topraklarına katmasından bir süre sonra Yemen’de isyan çıkmış, uzun uğraşlar sonunda yemen fatihi Sinan Paşa, duruma hakim olmuş; Yemen bundan sora 400 yıl Osmanlı egemenliğinde kalmıştı.

Söylentiye göre Sinan Paşa’nın askerleri bir gün çölde konaklamış. Yemek pişirmek üzere hasır torbalar içindeki mısır pirinçlerini, yere serdikleri büyük bir çadırın üstüne dökmüş ve taşlarını ayıklamaya başlamışlar.

Bu sırada bir fırtına çıkmış ve rüzgarın savurduğu bir kum bulutu pirinçlerin üzerine inerek, ufak bir tümsek halinde yığılmış. Kumların altında kalan pirinçlere bakakalan yeniçeriler arasında şakacı bir asker, arkadaşlarına, “Biz Allah’ın nimetini taşlı diye beğenmiyorduk, bizim gibi günahkar kullara üç beş taş bile az gelir. Asıl şimdi ayıklayın bakalım pirincin taşını. Ulu Tanrı’mız, Kabe’ye hücum eden fil sahiplerinin başına ebabil kuşlarından taş yağdırmıştı. Bizim başımıza da daha büyük taş yağmadan hemen tövbe edelim.” diyerek arkadaşlarını güldürmüş.
 
Diğer deyimler ve anlamları hakkında bilgi almak için Deyimler Sözlüğü sayfamızı inceleyebilirsiniz.

İlgili Makaleler