YKS 2024'e Evden Hazırlanın! 7/24 Online Eğitim

Hemen İncele
Türk Dili ve Edebiyatı

Yazılı Edebiyat Dönemi ve Özellikleri

Yazılı Edebiyat Dönemi Nedir?

Türklerin yazıyı kullanmaya başladıkları fakat az eser bıraktıkları bu döneme yazılı dönem denir. Bu dönemin bilinen ilk eseri mezar taşlarındaki yazılarıdır. Türkler bu dönemde Göktürk ve Uygur alfabelerini kullanmışlardır. İslamiyet öncesi Türk edebiyatının en önemli yazılı eserleri Yenisey Nehri kenarındaki Or­hun Abideleri‘dir. Bu yazıtlar Türklerin ulu­sal alfabesi olan Göktürk alfabesi ile yazılmıştır.
 

Yazılı Edebiyat Döneminin Özellikleri

  • Yazılı dönem Türk edebiyatı, Türklerin yazıyı kullanmaya başlamasından itibaren İslamiyet’e girmelerine kadar olan dönemi kapsar.
  • Bu dönemin eserleri edebi bir dille yazılmıştır.
  • Orhun Abideleri ve Uygur Metinleri Türk edebiyatının ilk yazılı ürünleridir.
  • Uygurlar bu dönemde Budizm ve Maniheizm dinlerinden etkilenerek yazmışlardır.
  • Bu dönemde dini konular işlendiği gibi din dışı konularda işlenmiştir.
  • Türkler yayılmacı bir politika izlediği için bir çok coğrafyaya yayılmış ve farklı toplumlarla etkileşim haline geçmiştir. Bu yüzden çokça alfabe kullanmıştır. Bunları Göktürk, Uygur, Mani, Brahmi, Arap ve Latin alfabeleri şeklinde sıralayabiliriz.
  • Türklerin kullandığı ilk alfabe, milli nitelikler taşıyan Göktürk alfabesidir (38 harften oluşur, soldan sağa ve yukarıdan aşağıya yazılır.)
  • Göktürk alfabesinden sonra Uygur alfabesi kullanılmıştır. (14 harflidir, sağdan sola doğru yazılır)
  • İslamiyet’e geçişin ardından, Uygur alfabesinin yerini Arap alfabesi almıştır. Günümüzde ise Latin alfabesi kullanılmaktadır.

 

Yazılı Edebiyat Dönemi Eserleri

Bu dönemde Göktürklere ait olan Orhun Yazıtları ve Uygunlar’a ait olan eserler bulunmaktadır.
 

Göktürk Dönemi Yazılı Edebiyat

Göktürk Devleti zamanında Türk edebiyatının ilk yazılı ürünleri verilmeye başlanmıştır. Edebi nitelik taşıyan ilk yazılı eser 731-736 yılları arasında taş tabletlere yazılmış olan Orhun Yazıtları’dır.

  • metinler, devlet yöneticilerinin düşüncelerini halka iletmek için kaleme alınmıştır. “söylev” niteliğindedir.
  • Aydın-halk ayrımı yoktur.
  • Dil, halkın konuştuğu dildir.
  • Anlatım, yazınsal değer taşıyacak ölçüde olgundur.
  • Yapıtlar Göktürklerin iç ve dış mücadelelerine ışık tutmaktadır.
  • Yapıtlarda Şamanizm, Budizm, Maniheizm dinlerinin etkileri vardır.
  • Metinleri Danimarkalı Türkolog Thomsen çözmüştür.
  • Yapıtlarda 38 harfli Göktürk alfabesi kullanılmıştır.

Orhun Yazıtları bugün Moğolistan’ın Çin sınırına yakın bir bölgesinde hala varlığını sürdürmektedir. Yazıtlar Bilge Kağan, Kültigin ve Tonyukuk tarafından dikilmiştir. Yazıtlarda Çinlilere karşı bağımsızlık savaşı yapan, Türk bütünlüğünü yeniden kurmak için içte ve dışta savaşan Göktürklerin mücadelesi anlatılmaktadır. Göktürklerin tarihinden, komşularıyla olan ilişkilerinden, savaşlarından ve yönetim anlayışından söz edilmektedir. Canlı bir söylev dili ve üslubu vardır. Bu yazıtlar, Türk dili tarihi açısından önemli belge niteliği taşır. Ayrıca “Türk” adının geçtiği ilk yazılı belgelerdir. Bu yazıtlar Kutluk Devleti yöneticilerince dikilmiştir ve üç tanedir:

1) Tonyukuk Anıtı: Vezir Tonyukuk tarafından dikilmiştir. Metinlerin yazarı belli değildir.

2) Kül Tigin Anıtı: Hükümdar Kül Tigin’in ölümü üzerine kardeşlerince dikilmiştir. Metinlerin yazarı bilinen ilk Türk yazarı olan Yollug Tigin’dir.

3) Bilge Kağan Anıtı: Bilge Kağan’ın ölümü üzerine oğlu tarafından dikilmiştir. Metnin yazarı Yolluk Tigin’dir.
 

Uygur Dönemi Yazılı Edebiyat

Göktürk devletinin yıkılmasından sonra kurulan Uygur hanlıkları yazılı edebiyat sürecini devam ettirmiştir. Bu dönemde Türkler Uygur alfabesini kullanmıştır. Yazılan eserlerin çoğu Buda ve Mani dininin esaslarını anlatan metinlerdir. Bunlar Turfan yöresinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır. Uygurlar Göktürklerin aksine, eserlerini taş tabletlere değil deri parçalarına ve kağıtlara yazmışlardır.

Uygurlar Dönemi’nde Yazılan Başlıca Eserler

Irk Bitig: İçinde dine ait unsurlar bulunmakla beraber dinî bir eser değildir; bir fal kitabıdır. Her biri ayrı bir fal olarak yorumlanan 65 paragraftan meydana gelmiştir. Göktürk alfabesiyle yazılmıştır.

Altun Yaruk: Burkancılığın (budizmin) esaslarını, felsefesini ve Buda’nın yaşamını anlatan bir eserdir.

Sekiz Yükmek: Sekiz bilgi, sekiz tomar anlamlarına gelmektedir. Eserde beş duyu organının anlamı ve görevleri Budist bir yaklaşımla verilmiş ve bazı manevi bilgiler anlatılmıştır.

Prens Kalyanamkara Papamkara: İyi yürekli bir şehzadenin bütün canlılara yardım etmek ve canlıların birbirlerini öldürmelerine engel olmak üzere çok değerli bir mücevheri ele geçirmek için çıktığı maceralı yolculuk anlatılır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir